İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) “150 Günde 150 Proje” maratonu kapsamında, Gaziosmanpaşa Erkek Öğrenci Yurdu ve Gaziosmanpaşa Barbaros Hayrettin Paşa Enstitü İstanbul İSMEK’in açılışını yaptı.
Yurt ve Enstitü İstanbul İSMEK’in açılışları, CHP Küme Başkanvekili Engin Altay, İstanbul Vilayet Lideri Canan Kaftancıoğlu, İBB Lideri Ekrem İmamoğlu ve Gaziosmanpaşa Belediye Lideri Hasan Tahsin Usta’nın iştirakiyle yapıldı.
ANKA’nın haberine nazaran İBB Lideri İmamoğlu, yurt açılışında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Pendik-Sabiha Gökçen Havalimanı Metrosu’nun açılışında başlattığı “yatırımın bedelini kim karşılıyor” polemiğine de karşılık verdi. İmamoğlu özetle şunları söyledi:
HİÇBİRİ BURAYA TORPİLLE GİRMEDİ: Yurt müracaatlarını dijital ortamda alıyoruz. Hiçbirini tanımayız. Hiçbirinin yakını, dostu, eşi, akrabası değiliz. ‘Hepsi bizim evladımız’ diyerek adil bir tercihle onları yurtlarına kavuşturmanın da onurunu ve keyfini yaşıyoruz. Bunun şahidi de burada bulunan ve bulunmayan sevgili gençlerimiz. Hiçbirisi buraya torpille girmedi. Bu anlayışla bu hoş ortamı sağlamanın, bu özgürlükçü ve eşitlikçi ortamı sağlaman keyfini yaşıyoruz.
BİZİM BÜTÇEMİZDEN KESİLİYOR: Çok tartışılan, sabahtan beri de benim basından aranmama neden olan konuya bir karşılık vermek istiyorum. Dün bir paylaşım yaptım. Paylaşımımın sebebi şu: Benim, açılan metroyla ilgili, ‘Bunu da kendi hizmetimiz olarak anlatacağımızı yahut söyleyeceğimizi’ tabir eden konuşmalar yapıldı. Birincisi şu; elbette ben de orada olmak isterdim. Oraya davet edilmek isterdim. Zira, her yerde söyledim, bu ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanımız. Bu ülkenin İstanbul’da seçilmiş belediye lideri, belediye liderimiz. Gaziosmanpaşa’da seçilmiş belediye lideri, belediye liderimiz. Bunun karşısında durmak, Anayasa’ya karşı durmak demektir. Hiçbir bireyin bu türlü bir hakkı olmaz, olamaz. O bakımdan, elbette orada olmayı isterdim. Lakin bu formda bir açıklamadan sonra, ister istemez bir beyanda bulunduk. Zira biz, oraya davet edilmeliydik. Zira o yapılan metroların maliyetleri bizim bütçemizden kesiliyor. İstanbul halkı, yapılan bu metronun parasını geriye ödüyor bakanlığa.
İBB DE BİZİM, BAKANLIK DA: Şunun altını çizmek lazım. Bakanlık da bizim, İstanbul Büyükşehir Belediyesi de bizim. Birbirinden farkı yok. Her biri 86 milyon insanımızın. Ben, bugüne kadar, 3,5 yıl içerisinde iki açılışa davet edildim. İkisine de icabet ettim. Koca İstanbul’da iki açılışa davet edildim. Bunu ben, alınganlık olarak söylemiyorum. Yalnızca sorumluluklarını hatırlatıyorum. Ancak ben, her gittiğim yere herkesi davet etmeye devam ediyorum. Niye biliyor musunuz? Bu bir lütuf değil. Etmeliyim, etmek zorundayım. Ahlaki olarak da etmeliyim, tıpkı vakitte centilmenlik olarak da etmeliyim.
AYLIK KESİNTİ 36 KAT DAHA FAZLA: Şu anda bakanlığın, bildiğim kadarıyla bu metroya ayırdığı bütçe yaklaşık 4,5 milyar lira. Bu parayı da biz, Büyükşehir Belediyesi olarak ödemeye başlıyoruz an itibariyle. Ve daha evvelkine nazaran aylık kesintisi, 2019 öncesine nazaran tam 36 kat daha fazla. 2019 yılı içerisinde, biz idaresi devraldıktan sonra yapılan yönetmelik değişikliğiyle bir arada biz, 36 kat daha fazla bir bedelle geri ödemesini yapıyor olacağız. Bunun manası ne biliyor musunuz? Yaklaşık 3 yıl içerisinde, harcanan bu para, bizim bütçemizden geriye ödenecek. Hasebiyle bunu da haksız buluyoruz. Bunun da belediyeler tarafından geri ödenmesinin güç bir maliyet olduğunun altını çiziyoruz. O bakımdan, bu bahiste da bir düzenlemeyi, merkezi yönetimden ve hükümetten diliyor ve istiyoruz. Her ne kadar geç olduysa da 2015’ten bu yana, yaklaşık 7 yılda bitmiş olsa da Sabiha Gökçen’e İstanbul’un Kadıköy-Tavşantepe çizgisinin bağlanmasıyla bir havalimanımıza daha metroyla ulaşabilme fırsatının yakalanmasından dolayı, geçmişten bugüne emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum. (HABER MERKEZİ)