ÇHD davası avukatlarından mahkemeye: Delil kabul edilen dijital materyaller dosyada yok

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ile Halkın Hukuk Bürosu’ndan (HHB) 18 avukatın yargılandığı davada, avukatlar, mahkemeye sundukları dilekçede, kanıt kabul edilen dijital malzemenin ne aslının ne de kopyasının evrakta bulunmadığı söz edildi. 

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ile Halkın Hukuk Bürosu’ndan (HHB) 18 avukatın yargılandığı davanın gelecek duruşması, 7-11 Kasım’da Silivri Kampusu’ndaki duruşma salonunda görülecek. İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ÇHD Başkanı Selçuk Kozağaçlı, dernek üyeleri avukatlar Barkın Timtik ve Oya Arslan‘ın 7 yıldır tutuklu yargılandığı davanın bu duruşmasında sonuncu kararını açıklaması bekleniyor.

 Savunma avukatlarının mahkemeye 3 Ekim 2022’de sunduğu dilekçede, mahkemeye “dijital delil” olarak sunulan evrakların, belgede olmadığı tabir edildi. Ayrıyeten, azapla alınan şahit sözleri sıralandı. 

Diğer mahkeme, “delil niteliği yok” demişti

Bianet’ten Ayça Söylemez’in haberine nazaran, mahkeme sunulan dilekçede kanıtlarla ilgili durum, “2017/105607 N. Soruşturma Belgesine Eklenen İdil Kültür Merkezinde Ele Geçirildiği Sav Edilen Kanıt Niteliğinden Mahrum Dijital Materyaller” başlığı altında tabir edildi. 

Talep dilekçesinde, diğer bir yargılamaya da husus edilen dijital malzemeyle ilgili, İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinin “delil niteliği bulunmuyor” kararı verdiği hatırlatıldı. 

Yargılanan avukatların da aleyhine kanıt olarak gösterilen dijital malzemenin evrakta olmadığı belirtilerek bahsi geçen kanıtların belgeye sunulması ve İsimli Tıp Kurumunca incelenmesi istendi: 

“Birleşen belge kapsamından İdil Kültür Merkezi isimli yerden alındığı sav edilen dijital gereç içeriklerinin 08/03/2018 tarihinde B.E. isimli bireye gösterilerek yeni bir tabir tutanağı hazırladığı, iddianame içerisine de bu tabirin aktarıldığı anlaşılmaktadır. 2020/247 E sayılı belgesinin Yargıtay bozma kararı öncesi aslı olan 2018/84 Temel numaralı belge içeriği incelendiğinde B.E. isimli kuşkulu şahıs tarafından incelenerek yorumlandığı anlaşılan bu gereçlere ait; 

Kopyalarının ve Asıllarının

İçerik Dökümlerinin

İmaj Raporlarının

Teslim Tesellüm Tutanaklarının

Emanet Kayıtlarının

El Koyma ve İnceleme Taleplerinin

El Koyma ve İnceleme Kararlarının evrakta olmadığı anlaşılmaktadır.

Dosyada olmaya dijital asıllarının, isimli imajların ve başka ilgili evrakların belgeye getirtilmesi, tarafların incelemesine imkan tanınması üzerine daha evvel hem kelamlı hem de yazılı olarak sunduğumuz talepler kâfi münasebet kurulmadan reddedilmiştir. Hala kelam konusu dijital malzemeler kanıt olarak kabul edilmekte ve mütalaaya husus edilmektedir. 

İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/28 E ve 2020/181 E sayılı belgelerinde tıpkı dijital gereç içerikleri doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda mahkeme kararını kurarken kelam konusu dijital malzemelerin kanıt niteliğinin bulunmadığına karar vererek kararda kanıt olarak kullanmamıştır. Kelam konusu gerekçeli kararlar Yargıtay kararının ardından belgeye eklenen yeni olgular ile kurulmuş olup evraka celbi ile mahkemenizce anılan malzemelere dair evrakların celbi ve bilimsel incelemesinin yapılabilmesi için İsimli Tıp Kurumuna sevki gerekmektedir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir