Van’da kaybolduktan 18 gün sonra cesedi bulunan üniversite öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş ile ilgili suda kalma mühleti ve mevt vaktine ait istenen ek rapor ortaya çıktı. Raporda Rojin’in kaybolduğu gün öldüğü ve o günden, bulunduğu tarihe kadar suda kaldığının oy birliğiyle mütalaa edildiği belirtildi.
Van’da kaldığı yurttan 27 Eylül’de çıkan ve bir daha haber alınamayan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Kısmı 1. sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş’in cesedi, 15 Ekim’de 60 yaşındaki Mehmet Emin Ankay tarafından kırsal Mollakasım Mahallesi’nde bulundu. Otopsi sonucuna nazaran genç kızın mevti nedeninin suda boğulma olduğu belirtildi. Rojin’in mevti ile ilgili soruşturma sürerken, baba Nizamettin Kabaiş, yaptığı açıklamalarda kızının intihar ettiğini düşünmediğini söyledi. Ayrıyeten kızına ilişkin eşyaları yurttan alıp, konutuna getiren Nizamettin Kabaiş, salona serdiği eşyaları görüntüleyip, Rojin’in kendisine ziyan vermeyeceğini söyledi.
“Elde edilen erkek DNA’ları biyolojik örnek olması halinde karşılaştırılabilir”
Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Rojin Kabaiş’in suda kalma mühleti ve vefat vaktine ait olarak ek rapor düzenlenmesi talebi üzerine 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu rapor hazırladı. Raporda, daha evvelki isimli ve tıbbi dokümanlara değinilerek, “Maktulden alındığı bildirilen 5 adet tırnak örneği ile 79 adet eküvyon örneğinin yapılan incelemelerinde;
1- 46 adet eküvyon DNA çalışmalarına karşılık vermedi
2- 10 adet eküvyondan mükayese elverişli DNA profili elde edilmedi.
3- 5 adet tırnak örneği ile 21 adet eküvyondan maktulün DNA’sı ile uyumlu bayan cinsiyetli DNA profili tespit edildi.
4- 2 adet eküvyondan maktulün DNA’sı ile bir ortada erkek cinsiyetinde farklı DNA tiplemeleri elde edilmiştir. Elde edilen bu farklı DNA tiplemeleri ile ilgili ön inceleme çalışmaları sonucu örneklerde kuşkulu bir bulgu tespit edilmemiştir. Hasebiyle öncelikle bulaş (kontaminasyon) olma ihtimalinin bertaraf edilmesi gerektiği düşünülmüş olup bu kapsamda
a. Kurumumuz tarafından maktulün otopsi mahalline sevkinden itibaren bulaş riskine yönelik iş basamakları taranmış. DNA mukayeseleri gerçekleştirilmiş ve Adli Tıp Kurumu tarafından bulaş riski bertaraf edilmiştir.
b. Maktulün bulunduğu yerden otopsi mahalline sevki sırasında meydana gelmiş olabilecek bulaş riski elimizde ilgili şahıslara ilişkin biyolojik örnek ve kayıtlar olmadığından bertaraf edilememiştir.
c. b fıkrasındaki kontaminasyon ihtimali bertaraf edildikten sonra elde edilen farklı DNA tiplemelerinin kuşkulu yahut şüphelilere ilişkin olabilme ihtimali bulunmaktadır. Bu doğrultuda kuşkulu şahıs yahut şahıslara ilişkin biyolojik örneklerin gönderilmesi halinde mukayese yapılabilecektir” biçiminde kayıtlıdır” denildi.
“Tıbben kıymetlendirme yapılamıyor”
Raporun sonuç kısmında ise şu sözlere yer verildi;
“Kişinin vefat nedeni ve sorulan başka konularla ilgili otopsi raporu ve otopsiye ilişkin fotoğraflar ile birlikte tüm geçmiş tıbbi kayıtları, olay yeri inceleme raporu ve tabirleri de içerir tüm isimli tahkikat evrakı gönderilerek (İstanbul) Adli Tıp Kurumu İsimli Tıp Birinci İhtisas Konseyinden görüş alınmasının uygun olduğu kanaatini bildirir rapordur” formunda kayıtlıdır.
SONUÇ: 15/10/2024 tarihinde Van ili Tuşba ilçesi Mollakasım köyündeki kıyı kenarında meyyit olarak bulunduğu bildirilen Nizamettin ve Aygül kızı, 20/03/2003 doğumlu Rojin Kabaiş hakkında düzenlenmiş isimli ve tıbbi evraklar ile otopsi raporunda bulunan bilgiler değerlendirildiğinde;
1. Otopsisinde dış muayenede çürüme nedeniyle detaylı travmatik değişim tahlili yapılamamakla birlikte cilt bütünlüğünün korunmuş olduğu, baş göğüs ve batın boşluğuna nafiz olacak rastgele bir yaralanma tespit edilmediği, iç muayenede kafatasında kırık, baş içi kanama, beyin doku harabiyeti, beyin kanaması, iç organ ve büyük damar lezyonu tespit edilmediğine nazaran;
Mevcut bilgilerle kişinin travmatik bir etkiyle öldüğünün tıbbi kanıtları bulunmadığı,
2. Otopsisinde alınan doku örneklerinin Kimya İhtisas Dairesinde yapılan tetkikinde tespit edilen alkol seviyesinin tek başına mevt meydana getirebilecek seviyede olmadığı çürüme nedeniyle oluştuğu, tespit edilen Ornidazol’ün enfeksiyon tedavisinde kullanılan ilaç etken hususu olduğu, tespit edilen Roküronyum’un şahsa 11/09/2024 tarihinde yapılan ameliyat esnasında verilen anestezik husus olduğu ve 2 (iki) ay müddetle bedende tespit edilebileceğinin tıbben bilindiği, aranan toksik hususların bulunmadığı dikkate alındığında; mevcut bilgilerle kişinin zehirlenerek öldüğünün tıbbi kanıtlarının bulunmadığı,
3. Elde edilen bulgular dikkate alındığında, cinsel dokunulmazlığının ihlal edildiğine dair tıbbi kanıt bulunmadığı,
4. İsimli evrakta kayıtlı bilgilerde; kişinin 27/09/2024 tarihinde kaybolduğu, 15/10/2024 tarihinde Van Gölü kıyısında meyyit olarak bulunduğu, vefatına neden olabilecek travmatik değişim ve toksik unsur bulunmadığı, iç organlarda tespit edilen makroskopik bulgular ile iç organların histopatolojik tetkikinden elde edilen bulgular, bulunduğu ortam, bulunuş formu, olay yeri inceleme bulguları dikkate alındığında; kişinin vefatının suda boğulma sonucu meydana gelmiş olduğunun kabulü gerektiği lakin suda boğulma olayının intihar mı, kazara mı yahut bir oburu ya da oburlarının tesiriyle mi gerçekleştirildiği konusunda tıbben kıymetlendirme yapılamadığı, bu konuların isimli tahkikatla aydınlatılması gerektiği oy birliği ile mütalaa olunur.’ formunda kayıtlıdır.”
Kaybolduğu gün ölmüş
Raporun sonuç kısmında de, “Rojin Kabaiş hakkında düzenlenmiş isimli ve tıbbi evraklar ile otopsi raporunda bulunan bilgiler değerlendirildiğinde; isimli belgede kayıtlı bilgiler, cesedin bulunduğu ortam, bulunuş formu, olay yeri inceleme bulguları, otopsisinde tespit edilen bulgular, olay yeri ve otopsi fotoğraflarının kurumumuzca yapılan incelemesinden elde edilen bulgular dikkate alındığında; kişinin vefatının kaybolduğu tarih olan 27.09.2024 tarihinde meydana gelmiş olabileceği ve bu süreç içerisinde su içerisinde kalmış olabileceği oy birliğiyle mütalaa olunur” sözleri yer aldı. (DHA)
|
CERN cihana dair neyi anlamamızı sağladı? | Prof. Dr. Sertaç Öztürk anlatıyor…
|
|
Günün öne çıkan haberleri… TIKLAYIN – Hasan Cemal | Ankara’nın sonuncu bir oyun planı, bir “end game”i mi var mı?.. TIKLAYIN – Tolga Şardan | Mal varlığını açıklayamayan ünlü Savcı Bato’ya verilen mahpus cezası ve İstanbul Emniyeti’ndeki tayinler TIKLAYIN – Spor muharrirleri, Galatasaray-Trabzonspor müsabakasını yorumladı: Kıssası ve kahramanı bol bir maç TIKLAYIN – Borsacı Nihat Özçelik tutuklandı TIKLAYIN – Müge Anlı’ya yansıyan olay 4 yıl sonra karara bağlandı: AYM, “emniyette işkence” savında polislerin tekrar soruşturulmasını istedi TIKLAYIN – Ertuğrul Özkök: Türk sanat sosyetesinin en büyük galasından geriye kalan 2 görüntü |