Trabzon’un Vakfıkebir ilçesinde, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), tarafından ‘Sel- taşkın tematik tatbikatı’ düzenlendi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da izlediği tatbikatta olası sel ve taşkınlarda kriz merkezi oluşturuldu. Tatbikatta ilk kez denenen teknik sistemler ve alanlar tanıtılırken, kurtarma senaryolarına denizden, karadan ve havadan destek verildi. Tatbikatta Fol Deresi’ne düşen bir araç içerisinden arama-kurtarma çalışması yapılırken, binada mahsur kalanlar da kurulan teleferik sistemi ile güvenli alana indirildi. Helikopterlerin de havadan destek verdiği tatbikatta, 300 araçla, 1400 personel görev aldı.
‘TÜRKİYE BİR AFET BÖLGESİDİR’
Tatbikat sonrası açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2022 yılını deprem tatbikat yılı olarak ilan ettiklerini ve farklı temadaki birçok önemli tatbikata da katılmaya çalıştığını söyledi. “Burada taşkın tatbikatı yapıyoruz ve bu sel ve taşkın tatbikatı çerçevesinde burada arama kurtarmadan barınma ve toplama merkezlerine intikale kadar birçok tatbikatımızı gerçekleştiriyoruz” diyen Bakan Soylu, şunları söyledi:
“1400 personel, hava ve deniz araçları olmak üzere 300 araçla bu tatbikatı yapıyoruz. Burada sahil güvenlik helikopterlerimiz var. Birçok birimle ortak tatbikat yapıyoruz. Türkiye bir afet bölgesidir. Bunu ısrarla söylemeye çalışıyorum. Bizde deprem, sel, taşkın, kaya düşmesi, çığ, orman yangınları, sanayi ve endüstri kazaları bütün bunlarla karşılaşabileceğimiz bir afetler zincirine muhatap olabiliriz. Bunlarla da son iki yılda Elazığ’da, Malatya’da başlayan, Giresun Dereli’de, Rize’de ve ardından Artvin’de Arhavi’de devam eden, ardından İzmir depremi, Van Başkale’de devam eden ve yine ardından aynı şekilde Muğla ve Antalya’daki orman yangınlarıyla devam eden ve yine Kastamonu, Sinop ve Bartın’da devam eden birçok farklı afeti de peşi sıra yaşamış bir ülkeyiz. Daha dün Ağrı’da bu gece sabaha karşı da Kars’ta merkezde bir köyde yine bir sel afeti ile karşı karşıya kaldık. İkisi çocuk olmak üzere üç vatandaşımız hayatını kaybetti. Allah rahmet eylesin. Şimdi aldığımız tedbirler var. Buna ait de attığımız adımlar var buna ait de sonuçlar var”
’50 MİLYON KİŞİYE EĞİTİM VERİLDİ’
2025 yılında bitmesi gereken İl Risk Afet Azaltma Planlarını 2021 sonu itibariyle bitirdiklerini açıklayan Bakan Soylu, “Bu ne demektir? Her ilin kendine ait riski o ilin üniversiteden, valilikten, bütün kurum ve kuruluşlardan, belediyelerden, paydaşlarıyla beraber tekrar değerlendirilmiş ve Türkiye afet risk azaltma planı gerçekleştirilmiştir. Yine biz 2021 yılını afet eğitim yılı olarak ilan ettik. Geçen yıl burada şu anda 500 bini aşkın kişiye bir vesile ile dokunmuş eğitim bilgisi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Türkiye’de bu sayı 50 milyonu aşmıştır. Yani sadece gerçek afetlerle kalmıyoruz. Afet öncesi, afet anı ve afet sonrası önlem, müdahale ve iyileştirmeyi yapmak konusunda da afetin gereklerini yerine getirebilmek için Türkiye bütün kuruluşları ile beraber bir mücadeleyi de ortaya koymaktadır. Kurumlarımızın entegrasyonunu anlayabilmek, vatandaşlarımıza afet ile karşı karşıya kaldığımızda ne yapabiliriz bilgisini bir vesile ile verebilmek için de bunu sağlıyoruz” dedi.
‘TATBİKATIN İLKLERİ VAR’
Sel, taşkın tatbikatının kendine ait özellikleri ve ilkleri olduğuna dikkat çeken Bakan Soylu, şöyle konuştu:
“Sel, taşkın tehlikesi erken uyarı tatbikatı ilk kez yapılıyor. Burada bir erken uyarı sistemi koyduk. Bu erken uyarı sisteminde Meteoroloji ve DSİ ile birlikte onların ortaya koyacakları bir sistemle tüm vatandaşlarımıza belediye hoparlörlerinden, ilgili cami hoparlörlerinden, bir sistem olarak otomatik olarak iletilmektedir. İkaz ve alarm sistemi ilk kez burada kullanılmış yeni bir sistemdir. Hem alarm hem sesli uyarı sistemi bunlarda otomatik sistemlerdir. Yine bunun yanı sıra ilk defa bir sel tatbikatında haber alma yayma sistemi yani neyle karşı karşıya kaldığımız bütün paydaş kuruluşlara özellikle DSİ ve Meteorolojiden aldığı bilgilerle AFAD’ın ortaya koyduğu bilgilendirme ile beraber bütün sistemi haberdar ediyor. Yine burada ilk kez kullanılan bir sistem daha var. Biliyorsunuz SMS olarak mesaj atılabilir. Ama ilk kez biz CMAS olarak mesaj atıyoruz. yani hücresel mesaj attık ve bunu burada değerlendirdik. Yani CMAS mesajını değerlendirdik. Yine burada bunu Kağıthane’de yapmıştık, bizim e-AFAD uygulamamız var telefonlara indirilebildiğimiz. Bunu da burada deniyoruz. Orada mahsur kalmış bir kişinin 112 ‘ye e-AFAD üzerinden ulaşarak ona konumsal olarak nerede olduğunun bilinmesi ve ona gidecek sağlık kuruluşlarımızın UMKE kuruluşlarımızın yardımlarıyla oluşabilecek süreci de burada tekrar deniyoruz. İlk defada dere kenarlarına ve yollara afetle alakalı yani selle alakalı bir riskle karşı karşıya kaldığında toplanma alanlarına nasıl gidilebileceğine yönelik yönlendirme tabelalarını ve levhalarını da burada bu AFAD’da ortaya koymuş oluyoruz.”
‘DOĞAL AFET RİSKİ ARTTI’
Türkiye’de doğal afet riskinin arttığını kaydeden Bakan Soylu, şöyle devam etti:
“Küresel bir araştırmaya göre Türkiye’nin doğal afetlere maruz kalma riski ölçüldü. Bu risk Türkiye için 11, 81’den 12,57 ye yükseldi. Bizim doğal afetlerle karşı karşıya kalma riskimiz ülke olarak yükselmiştir. İkincisi ise ülkelerin doğal afetlerin olumsuz etkileri ile başa çıkma ve afet sonrasında uyum sağlama kapasitelerini ölçen bir oran var. Bu oran da güvenlik açığı olarak nitelendiriliyor. Bütün ülkelerin kendine ait güvenlik açıkları var. Bizim güvenlik açığımız da 45.57’den 40.65’e düştü. Biz orta seviyeden düşük seviyeye güvenlik açığı açısından düşmüş olduk. Bu ne demektir, yani bu tatbikatlar eğitimler şunu söyleyeyim son 2 yılda karşı karşıya kaldığımız afetler de şu anda 60 bin başvurulan, hasar alan, yıkılması gereken ev tespit edildi ve bunların planlamaları yapıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız ile AFAD ve TOKi’nin ortaya koyduğu sistemle. Birlikte şu anda 47 bini tamamlandı ve teslim edildi. Buna dahil olmak üzere bu derelerde gördüğünüz dere kenarlarındaki iyileştirme çalışmaları yani ıslah çalışmaları da dahil olmak üzere, derelerin yukarısında yapılan setler de dahil olmak üzere yine bunun yanı sıra kentsel dönüşümlerde dahil olmak üzere bütün bunları ölçtüler. Türkiye biraz önce söylediğim 45.57’den 40.65’e düştü. Yani güvenlik açığı orta seviyeden düşük seviye ama doğal afet olma riski de düşük seviyeden orta seviye yani 11,81’den 12,57’ye çıkmış oldu. Birçok tatbikat yapacağız bu sene. Tematik tatbikatların birçoğuna katılmaya çalışacağız. Eylül ayında bir Türkiye tatbikatı yapacağız. Bu özellikle deprem ve afet olan ülkelerde Japonya dahil olmak üzere her yıl yapılan bir tatbikattır. Bu tatbikatta tüm ülkemize yönelik yapacağız ve bütün bunlarla ilgili de inşallah bu yılın sonuna kadar da 53 bin 402 tatbikatı tamamlamış olacağız.”