Matrix filmi bilgisayar programcılarının uzun süredir tartıştığı ,düşündüğü ve araştırdığı yapay zeka, digital dünyanın kodlanabilip kodlanamayacağını sorularını hararetlendirmiştir. Ve şu an blockchain teknolojisi ile matrix evreninin kodlanmaya başladığını sizlere söylesem ne düşünürsünüz ?
1980’li yıllarda başlayan blockchain, 2008 yılında bitcoinin hayata geçmesi ve 2015 yılında ethereum ve akıllı kontrat sözleşmelerinin gelmesi ile oldukça ilginç noktalara yönleniyor. Blok zinciri teknolojisi ile yapay zekanın ve matrix evreninin doğuşuna tanıklık ediyoruz. Günümüzde blockzinciri ve bitcoin haberlerini internet üzerinden her yerde duyuyor olmalısınız ve bu da kesinlikle NFT üzerinde merakları uyandırdı. Ethereumun ve akıllı kontrat protokolleri ile NFT (Non-fungible Token,değiştirilemez Token) hayatımıza girdi. Matrix kapılarını açtı.
Peki nedir NFT ?
NFT tokenler asla değiştirilemez anlamına gelir ve bir blok zinciri ağında bulunan türünün tek örneği bir dijital varlık olarak adlandırılır. Değiştirilebilir değiller, yani başka bir aynı ürünle değiştirilemezler.
Akıllı kontratlar ile her token tamamen ayrıdır ve birbirinden ayırt edilebilir. Bunu blockchain teknolojisine seri numarası eklemek gibi düşünebilirsiniz. Her bir tokenin ayrı bir seri numarası vardır.
Token, zincirde sadece bir bilgisayar kodudur. NFT’ler, çizimler, müzik, koleksiyonlar, GIF’ler ve hatta video oyunu görünümlerini içeren dijital herhangi bir şey olabilir.
Herkes bir NFT yaratabilir. Tokene yani zincire fotoğraf, video, yada ses kaydı monte edebilirsek ne olur ? işte bu yapıldığında elimizde NFT’ ye bağlanmış bir fotoğraf ses kaydı video aklınıza gelebilecek her şey blok zincir üzerinde satılabilir. Zincire bağlanmış ve nft akıllı kontratı ile damgalanmış bir fotoğraf benzersiz olur.
Bir sanat eseri bu şekilde damgalanarak resmiliği, orjinalliği kanıtlanabilir. Bir sanatçı dijital bir fotoğraf yarattığında, akıllı kontrat teknolojisi ile bunu bir nft’ye çevirir ve o fotoğraf artık orijinal olarak zincire kaydedilir ve asla değiştirilemez bir orijinal sanat eseri haline gelir.
Daha kolay anlayabilmeniz için Mona Lisa’nın dijital versiyonu diyebiliriz. Da Vinci Mona Lisa’yı yaptığında NFT ler olsaydı eserin orijinal olup olmadığının kanıtını sadece blok zincirine bakarak anlayabilecektik. 2021 yılında nft’ye çevrilmiş sanat eserleri kripto dünyasında inanılmaz bir popülariteye ulaştı. Ve bu orjinalliği kanıtlanmış eserler (fotoğraflar,videolar,ses kayıtları) inanılmaz rakamlara alıcılar buldu. 60 milyon dolara satılan bir NFT fotoğrafı var mesela.
Tüm bu veriler bir ağ içindeki her bilgisayar sisteminde aynı kopyalarla elektronik olarak dijital biçimde depolayan blok zinciri adı verilen dijital defterde tutulur. Her türlü kripto para birimi ve NFT, işlemlerin sorunsuz ve şeffaf olması için bu dağıtılmış defter kullanılır. Akıllı sözleşmeler gibi blok zinciri teknolojisi güç uygulamaları, kolaylaştırmadan yürütmeye kadar uyumluluğun tüm yönlerini denetleyebildiklerinden gerçek oyun değiştiricilerdir.
Yeni nesil dijital sanatçılar artık eserlerini NFT olarak piyasaya sürüyor. Tokene monte edilen bu eserlerin orijinalliklerini blockchainden herkes görebiliyor. Noterler ve noter onayları ortadan kalkıyor. Koleksiyonerler ve alıcılar eserleri blok zincirinden ve merkezsiz borsalardan alarak koleksiyonlarına ekleyebiliyorlar. Buradaki olay eserin orjinalliği ve kanıtlanmış olma durumudur. Mona Lisa eserini google da herkes indirip duvarına asabilir ancak bu indirdiğiniz fotograf orijinal değildir. NFT eserlerini de herkes bilgisayarına indirebilir ancak sadece tek bir tane orijinal fotoğraf vardır.
İşte tam da bu nokta da kriptonun kronik sorunu ortaya çıkıyor. Tuzak mı ? Güvenilir mi? Sistem ve teknoloji güvenilir ancak insan faktörü güvenilemez. Aldığınız NFT sistemsel olarak orijinaldir ancak bir sanat eserimidir? Sanat eseri nedir ? Sanat eseri sayılır mı tartışmalarını beraberinde getiriyor. İşte bu tartışmalarla birlikte insan faktörü ve kriptodaki tuzaklar devreye giriyor.
Gerçekten sanat eseri olan NFT’ler çok yüksek fiyatlara satılabildiği için sanatsal hiçbir değeri olmayan NFT’ler de sanki sanat eseriymiş ya da ileride çok değerlenecekmiş gibi nft pazarında satılıyor. Burada alıcıların ve yatırımcıların ya da koleksiyonerlerin dikkat etmesi gereken NFT’yi kimin yaptığı ve yayınladığı sorularını doğru bir şekilde takip etmektir.
Çünkü hiç kimse NFT pazar yerlerinde satışı veya yüksek teklif vermesini garanti edemez. Örneğin CEM YILMAZ bir sanatçıdır ve onun yaptığı karikatürler bir sanat eseri sayılabilir, bu kişiden kişiye değişmekle birlikte Cem Yılmazın sanatçılığı değişmez bir gerçektir, bu da onun yaptığı işleri filmleri bir sanat eseri olarak değerlendirebilmemizi sağlar.
Ancak twitter da herhangi birinin yaptığı bir fotoğraf ne kadar sanat eseri olabilir yada ne kadar değerlenebilir? Elbette buda değişkendir ancak yatırımcıların bu hususta çok dikkatli olmaları gerekmektedir. Amerikada beyzbol topları özellikle imzalı olanlar milyon dolarlara satılabilir ancak her beyzol topu milyon dolar eder mi ? bu size bağlı bir durumdur.
NFT’ler de aynı şekildedir, orjinaldir ancak değerli olmayabilirler. Orjinal ve değer tartışmaları bir kenara dursun NFT teknolojisi gelecek dünyayı şekillendirmeye devam ediyor. Kuşkusuz, NFT’ler dijital sanatın geleceği. Hem blok zincirini hem de günümüz dünyasının işleyişini kökten değiştirebilecek bir teknolojinin anahtarı. Noterden tapu işlerine ,nikah dairesinden vergi dairesine kadar her işi ileriki dönemde etkileyecek ve kapsayacak bir teknoloji ortaya çıktı. Ve öyle ki matrix dünyasının kapılarını açarak insanlığı bambaşka bir yola sokmaya başladı bile. Ve bu yola artık METAVERSE deniyor.
Blockchan Ferruh Danacı / AztecGoldHero